KABA SOFTA HAM YOBAZ
BIÇAĞI KARNINA Bİ SAPLARSAM...
Karşılaştığım ibretlik olayları pek unutmam. Kendimce ders çıkarmaya çalışırım.
Bu gün, yaşadığım ibretlik (veya öyle algıladığım) bir olayı yazacağım inşaallah:
Yıllar önce Cumhuriyet ilköğretim okuluna derse gidiyordum.
Yine oraya derse gittiğim bir gün öğleden sonra yedinci sınıflara dersim vardı. Dersin ortasında nereden icap ettiyse bir öğrencim:
"Hocam siz şu köylü müsünüz?" dedi
"Evet" dedim.
"O köyden şu isimde birisini biliyor musunuz?" dedi.
"Evet" dedim. (Bahsettiği çocuk akli dengesi biraz problemli davranış bozukluğu olan bir çocuktu. Uzun zamandan beri de görmemiştim.)
"Sen nereden biliyorsun?" dedim.
"Biz şu okulda, ilkokulda aynı sınıfta okuduk, o, öğretmenimize "yenge" derdi" deyince çocuğu da tanıdığım için olayı hayalimde canlandırıp tebessüm ettim.
"Başka neler yapardı?" dedim. Şimdi hatırlayamadığım bir iki şey daha anlattı ve biz dersimize döndük.
Okul çıkışı eve vardığımda eşim, köyümüzden akrabalardan bir kızın Çukurköy düğün salonunda kınası olduğunu söyledi. "Ben salona girip biraz durup tebrik edip çıkayım, sen de bahçede biraz bekleyiver. İkinci kez gelip -gitme olasın istersen" dedi. Bana da teklif ma'kul geldi.
Akşam, uygun zamanda salona gittik. Hanım içeri girdi ben de bahçedeki köylülerimizin yanına vardım. Aaa bir de ne göreyim? Bu gün okulda bahsettiğimiz, uzun zamandır görmediğim o çocuk orada. Tabi çocukluktan çıkmış, tipi ergen tipi olmuş.
Farkına varmadan bakışlarımı ona yöneltmiş olmalıyım ki, sert bir ifade ile:
"Ne bakıyon len...Valla o şişko karnına bıçağı bi saplarsam top patlar gibi patlatırım" dedi.
Hiç bir şey demedim. Zihnim bir kaç saat önce o çocukla ilgili yaptığımız konuşmaya, tebessüm edişime gitti.
Hemen tevbe istiğfar ettim. Gerçi engelli veya bu tür farklı kişilere karşı hassas olurum ama demek ki boş bulunmuşum, hata etmiş, yapmamam gerekeni yapmışım. Hatanın karşılığını ise bir kaç saat geçmeden dünyada gördüm" diye düşündüm.
Hacca giden .vatandaşlarımızdan birisi orada gördüğü zenci bir müslümana biraz garip şekilde bakınca, ingilizcesi iyi olan bu zenci kardeşimiz dönüp demiş ki:
"Boyayı mı beğenmediniz yoksa boyacıyı mı?"
Evet... bizler bazen gaflet edip boyaya odaklanıyor ve boyacıyı unutuyoruz.
Rabbimiz razı olmayacağı davranışları yapmaktan bizleri muhafaza eylesin.
Daha önce yaptığımız hataları, kusurları da af eylesin .
14/05/2024 Ali USLU - TAVŞANLI.
"AH"LI MAL
Yaşım altmışı geçti.
EFENDİM...
BURUN TIKANMASI
Grip olduğumda ve hava değişimlerinde genelde uyku esnasında burun deliklerimden birisi tıkanır.
Geçen gün de böyle bir durumla karşılaştım. Burun deliğinin birisi ve ağzım açık olmasına rağmen geceleyin defalarca uyandım, uyku kalitem düştü. Burundan yeterli hava akışı olmadığından olsa gerek ağzımdan da nefes alıp verdiğim için ağzım kuruyor ve acı bir tat oluşuyordu. Bu sebeple kalkıp bir kaç kez de ağzımı çalkaladım.
Düşündüm de insan ne mükemmel bir biçimde yaratılmış...Ne mükemmel bir solunum sistemi yaratmış Rabbimiz...
Aldığımız havanın içindeki karışımdan akciğerlerdeki muazzam sisteme ve işleyişine kadar her şey problemsiz olmasına rağmen hava giriş yerlerinden burun deliğinin birisinin tıkanması uyku kalitesini düşürüp rahatsız olmamıza sebep oluyor.
Her gün binlerce kez nefes alıp verdiğimiz halde solunum sitemimizin farkına bile varamıyoruz.
Yukarıda bahsettiğim durumları yaşadığım zamanlar burundan nefes almanın ne kadar büyük nimet olduğunu hatırlıyorum. Diğer zamanlarda benim de pek aklıma gelmiyor.
"Eğer siz Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız bunu sayamazsınız" buyuruyor Rabbimiz kitabında. Evet, bidiklerimiz, bilmediklerimizin yanında denizde damla gibi aslında.
Ey bizleri yaratan ve yaşatan Rabbimiz!
Bizlere vermiş olduğun bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün nimetlerin için sana hamd ve şükür ediyoruz.Yaptığımız hatalar yüzünden veya başka sebeplerle bizlere verdiğin nimetlerini bizden geri alma. Hatalarımızı bağışla, Ey merhamet edenlerin en merhametlisi.
05/05/2024 Ali USLU- TAVŞANLI
MANŞET!
RÖPORTAJ
https://youtu.be/Wo_cX-JKGWU?si=O2IpQY7RbOpsRdhV