Bize çeşitli
ortamlarda en çok sorulan sorulardan birisi şudur:
Allah Teala,
Kur’an-ı Kerimin değişik ayetlerinde, mealen “Allah
dilediğini hidayete erdirir, dilediğini saptırır.” buyuruyor(bakınız: İbrahim
suresi/4, Müddessir /31). Bu durumda saptırdığı kişileri sorumlu tutmasını nasıl
izah ediyorsunuz.
EL-CEVAP: K.Kerim’de, bir konuda birden fazla
ayet varsa, tek ayete göre karar verip yorum yapmak bizi yanlışa götürebilir. Çünkü,
konuyla ilgili ayetlerin bazıları diğer ayetleri açıklıyor olabilir. Bundan dolayı konuyla ilgili diğer ayetlere ve varsa sahih hadislere de bakmak gerekir.
İşte
yukarıdaki soruyla ilgili K.Kerimde değişik ayetler vardır. Mesela İsra suresi
15. Ayette : "Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak
kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de hidayetten saparsa kendi zararına sapmış
olur…”
Kehf suresi
29 da: "De ki hak Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen
iman etsin, dileyen inkar etsin..."
Ra’d suresi 27.ayette: “ … De ki şüphesiz
Allah dilediğini saptırır Kendisine yönelenleri de
hidayete ulaştırır.”
Zümer
suresi/3 de: “Şüphesiz ki Allah yalancı ve inkarcı
kişiyi hidayete ulaştırmaz."
Mü’min/28 de:"…muhakkak ki Allah, haddi aşan yalancı kimseyi hidayete
ulaştırmaz.” buyurulur.
Ayrıca birçok ayette Allah Teala, zalim ve
fasık toplulukları hidayete ulaştırmayacağı hatırlatılıyor.
Bilmemiz gereken en önemli şeylerden birisi
Allah Teala’nın “ el- Hakim” olmasıdır. Yani yaptığını bir hikmete binaen
yapmasıdır. O’nun hidayet dilemesi de ,saptırmayı dilemesi de bir sebebe ve
hikmete göredir.
Yukarıdaki Ra’d
/27 de (ki aynı mevzu Şura/13 de de vardır) Allah Teala’nın kimlere hidayet dilediğinin
hikmeti açıklanıyor.
Peki, bize bildirilen hikmet neymiş? “Allah’a yönelmek"
İsra 15. ve Kehf 29. ayetlerde bildirilen kişinin hidayete ermesi veya sapmasındaki sebeplerden birisi ve bunun hikmeti neymiş? "Kişinin tercihleri ve bu konudaki gayretleri."
Yani kimseye torpil
yok. Kişi özgür iradesiyle hidayet yolunu tercih edecek (İsra/15) ve Allah’a
yönelecek. Rabbimiz de hidayeti nasip edecek.
Meryem suresi 76 da “Allah, doğru yola gidenlerin hidayetini artırır….” buyurarak
hideyette kalmanın kendi tercihimizle alakasını bildiriyor.
Peki saptırması nasıl oluyor?
Bu konuda yukarıda belirttiğimiz İsra 15 ve Kehf 29. ayetler yanında, Bakara
suresi 26. Ayetin son bölümü bize ışık tutar:
“…onunla Allah ancak fasıkları
saptırır.” Fasık ne demek yoldan çıkan demek. (Hem yoldan çıkanlar hem de dinden
çıkanlar için kullanılır.)
Allah Teala’nın bir kimseyi saptırmasının hikmeti
neymiş?
O kişinin,
dalalet yolunu tercih etmesi (İsra/15) ve özgür iradesiyle fasıklığı tercih
etmesidir. Yoldan çıkmasıdır.
İbrahim
suresi/27 de : “Allah zalimleri (haksızlık yapanları) saptırır.”
Mü’min
suresi /34 de: “…işte böylece Allah, müsrif (haddini aşan,sınır tanımayan) şüpheciyi saptırır”
Mü’min
suresi/74 de: “işte Allah kafirleri böylece saptırır.” buyuruyor.
Buradaki “saptırır” ifadesini sapıklıkları
içinde bırakır diye yorumlayan müfessirler de var.
Ahzap/36 daki : “Kim Allah’a ve Rasulüne karşı
gelirse apaçık bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.” Ayetiyle bazı
davranışlarımızın bizim sapmamızın nedeni olduğu açıklanır.
Hz. Musa (AS)ın kavminden bahseden Saf suresi 5. ayette "...Ne zaman ki onlar doğru yoldan saptılar, Allah da kalplerini saptırdı. Allah fasıklar topluluğunu doğru yola iletmez." buyurarak niyetlerimizin ve davranışlarımızın kalplerimizin sapmasında ve hidayetinde ne derece önemli olduğunu bize bildirmiştir.