Havaların
sıcak, her yerin kuru olduğu bir mevsim düşünelim.
Ormanda
yapılan küçük bir dikkatsizlik veya ihmal hektarlarca ormanın kül olmasına
sebep olabiliyor değil mi?

Bunlar
bildiğimiz ve dikkat etmemiz gereken mevzular. Bunu anlatmadaki asıl niyetim, bu vesile ile bir Hadis-i
Şerifi hatırlatmak ve üzerinde düşünülmesini sağlamak.
Sevgili
Peygamberimiz bizi şu mealde uyarıyor:
“Hasetten (kıskançlıktan) sakınınız. Çünkü, ateşin odunu
yakıp tüketmesi gibi, kıskançlık da iyilikleri yer bitirir.”
Hadis-i Şerifteki kıskançlıktan maksadın eşlerin
birbirini kıskanması değil, kişilerin birbirini çekememesi olduğunu herhalde
anlamışsınızdır. (Gençlerimizin bir kısmı kıskançlık deyince eşlerin birbirini
yabancılardan kıskanması olarak anlıyorlar.)
BU HADİS-İ ŞERİFTEN ÇIKARDIĞIM DERSLER:
1-Haset
duygularına yenik düşen kimseler ahirette büyük sürprizlere karşılaşabilirler.
Amel
defterlerine baktıklarında, işledikleri bir çok iyiliğin, güzel davranışın,
ibadetlerin yazıldığını gördükleri halde; sevapların yazıldığı yerde hasetleri
sebebiyle sevapların bir bölümünün veya tamamının iptal edildiğini görüp
hayıflanacaklardır.
2-Seneler içerisinde oluşan ormanlar nasıl ki
kısa bir sürede yok oluyorsa, uzun zaman içerisinde kazandığımız iyilikler de,
haset sebebiyle çok kısa zamanda mahvolabilir.
HASET
(KISKANÇLIK) NEDİR?
Başkasındaki
beğenilen bir durumu (servet, makam, bilgi, hayat tarzı, fiziki özellikler gibi) içine
sindirememek, hatta onun o kişinin elinden gitmesini arzulamaktır.
1-Olmayanların olanları kıskanması.
Öğrencilerden örnek verecek olursak, başarısız öğrencinin başarılı öğrenci için
“Ben düşük not aldım o da düşük alsın.” diye düşünmesi.
Veya arabası olmayan kişinin “Benim yok onun
da olmasın!” diye düşünmesi ve bunu arzulaması örnek olarak verilebilir.
2-Olanların olmayanları kıskanması:
Yine öğrencilerden
örnek verecek olursak,” Bu sınıfta tek ben yüksek not alayım başka kimse
almasın.” diye düşünmesi ve arzulaması.
Araba
meraklısı bir kişinin “Bu beldede bu arabadan sadece bende olsun başkasında
olmasın.” diye düşünüp onu arzulaması da buna örnektir.
KİMLER KİMLERİ KISKANIR:
Birbirlerini tanımayan kimseler birbirlerini pek
kıskanmazlar. Ancak tanıdık kimseler birbirlerini kıskanabilirler.
Bu noktada, akrabalar, komşular, arkadaşlar ön
sıralardadır.
Kıskançlığın maneviyatımız açısından ne kadar
zararı olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım.
Kıskanç kişileri nasıl tanıyabiliriz?
İçimizdeki kıskançlık duygusunu nasıl dizginleyebiliriz?
Bunların
cevabını, yazıyı fazla uzatmamak için inşaallah başka bir yazıya bırakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder