O esnada
önlerinden bastonuna dayanarak yürüyen altmış yaşlarında bir şahıs geçiyordu.
Arkadaşı dedi ki:
"Şu
adam var ya, Bir zamanlar ilçenin en zenginlerindendi. Gayr-i menkulleri çok
fazlaydı. İmalathaneleri vardı. Çevresinde çok kişi olan, hatırlı bir kimseydi.
Şimdi eski bir evde kirada oturuyor. Onun bunun yardımlarıyla geçiniyor.
Çevresinde de pek kimse kalmadı. Sağlığı da gördüğün gibi.
Bazı
kimseler "Allah bunu çarptı" diyorlar. Bu söz doğru olabilir
mi?"
Derviş biraz
düşündü ve dedi ki:
"Sen
Kuran'da anlatılan Hz. Eyyüp Peygamberin hayatına benzer bir hayattan
bahsediyorsun. Sence Allah Teala Hz. Eyyüb’ü çarpmış olabilir mi?"
....
Sonra ilave
etti:
Bak
kardeşim! İnsanların başlarına gelen olumsuzlukların sebepleri farklı
farklıdır. Mesela:
Yaptıklarının
cezasını çekiyor olabilirler.
Allah Teala
onların günahlarını affetmek veya derecelerini yükseltmek istemiş olabilir.
Bu onların
İmtihanı olabilir.
Bizler Allah
Teala'nın muradını bilemeyiz. Kendimizin veya ailemizin başına olumsuzluklar
geldiğinde:
"Bu
olumsuzluk, yaptığım bir hatanın sonucu mu acaba" diye düşünüp
yanlışlarımız varsa düzeltmeli ve tevbe istiğfar etmeliyiz.
Başkalarının
başına gelen (bize göre) olumsuz durumlarda ise:
"Allah
Teala belki, onun günahlarını affetmek, derecesini yükseltmek istiyordur. Veya
imtihan ediyordur." diye düşünmeliyiz.
Bu sayede
kendi hatalarımızı düzelme ihtimalimiz olduğu gibi başkaları hakkında da su-i
zannda bulunmamış oluruz.
Ayrıca,
Allah Teala'nın bildirmediği bir konuda "Allah bunu şundan dolayı şöyle
yaptı" demek haddi aşmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder