Yıllar önce, ASELSAN'da çalışan bir mühendisle karşılaşıp tanışmıştım. Konuşmalarından ve tavırlarından zeki olduğu belli olan bu kardeşimizle kısa süreli birlikteliğimizde sohbet ederken konu nereden geldiyse "uzay" mevzu'una gelmişti.
Ona, benim de çok dikkatimi çektiği için uzun uzun düşündüğüm Vakıa suresi 75,76. ayetlerini ve meallerini okumuştum. Bunun üzerine o arkadaş uzun süre hiç konuşmadan durdu. Bu arada bakışlarından çok derin mevzulara daldığı belli oluyordu.
Okuduğum ayetler şunlardı:
"Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-" ( Vâkıa : 75-76)
Şimdi "yıldızların yerleri / mevkileri" üzerine biraz düşünelim:
Malum dünyada yaşayan bizler Samanyolu Galaksisinde Güneş sistemindeki bir gezegende bulunuyoruz. Bu Galakside yaklaşık iki yüz milyar yıldız bulunuyormuş ki, bu yıldızlardan bir tanesi de Güneş'tir.
Samanyolu Galaksisinin çapı yüz bin ışık yılıymış. (Işık hızı saniyede 300 000 km) yani ışık Samanyolunun bir ucundan öbür ucuna 100 000 yılda ulaşabilirmiş. Bu galaksideki yıldızların bazılarının ışığı dünyamıza binlerce yılda ancak ulaşabiliyormuş.
Bu konuyla ilgilenenlerin paylaştığı bilgilere göre evrende Samanyolu Galaksisi gibi (büyüklü - küçüklü) yaklaşık iki trilyon galaksi varmış. Evrendeki yıldızların sayısı dünyanın bütün kumsallarındaki kum tanelerinden daha fazla imiş.
O mühendis arkadaş uzun süre düşündü. Olumlu ya da olumsuz hiç bir şey söylemedi. (Bu arada o arkadaşın dinimize bakışını da bilmiyordum / bilmiyorum) Sonra ayrılma zamanımız geldiği için tanıştığımız için memnun olduğumuzu bildirerek iyi günler temennisiyle ayrıldık.
Bu olayı anlatmaktaki maksadım eğer düşünmediyseniz sizin de bu ayetler üzerinde düşünmenizi sağlamaktır.
Bu ayetleri anladığımızda Fatiha Suresinde geçen "Hamd, alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur" ayetindeki "alemler"i daha iyi anlamış oluruz. Dolayısiyle Alemlerin Rabbını da daha iyi tanımış oluruz inşaallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder