DERVİŞ VE PROBLEM


Derviş, çevresiyle yaşadığı problemlerini anlatıp dert yanan ve kendisinin haklı olduğuna inanan arkadaşını uzun süre dinledi. Arkadaşı sözünü bitirdiğinde derin bir nefes aldı ve hafif bir ses tonuyla konuştu:
-Bak dostum! Haklı olabilirsin. Fakat senin de gördüğün gibi haklı olmak probleminin çözümünde her zaman işe yaramayabiliyor. Bunun için haklı olmanın yanında bir de akıllı olmak gerekir.
Sonra devam etti:
Dostum! Diyelim ki arabanla başka bir şehre gideceksin. Çevre yoluna vardın, kırmızı ışıkta durdun. Sana yeşil yandığında tam hareket etmek üzereyken  baktın ki bir kamyon  kırmızı ışıkta hızla geliyor. Ne yaparsın?
Arkadaşı:
- Dururum.
Derviş:
-Yol senin ama  niçin duruyorsun?
Arkadaşı:
-Adam kırmızıda geldiğine göre dalgın mı? sarhoş mu? fireni mi patladı bilemeyiz. Adam ezer geçer Allah muhafaza.
Derviş:
-Durmakta haklısın ve akıllıca bir davranışta bulunmuş olursun. Aksi taktirde haklı olarak ölmüş veya yaralanmış olursun. İşte insanlar arasındaki ilişkilerde de böyle yapmalıyız. Bazen haklı olduğumuz halde firene basabilmeliyiz.
Biraz bekledi ve devam etti:
-Bak dostum! Sosyal hayattaki haklılık yoldaki işaretler kadar kesin de değildir ha...
 Sen kendini haklı olarak görürken, belki muhatabın da kendisini haklı görüyordur?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MANŞET!

RÖPORTAJ

 https://youtu.be/Wo_cX-JKGWU?si=O2IpQY7RbOpsRdhV