Bu konuda yazdığımız bir önceki yazımızda
Allah Teala Azizdir. Yani her şeye gücü yeter. İstediği her şeyi yapma kudretine sahiptir buna kimse engel olamaz ve kimseye de hesap vermez. Fakat bu sınırsız gücüne rağmen O, istediklerini ve yaptıklarını bir bilgiye, adalete ve hikmete göre yapar. Çünkü O "Hakim"dir.
Diye yazmıştık. Şimdi gelelim Allah Teala'nın dilemesi ile ilgili hikmetlere.
Allah Teala'nın dilediğini saptırması dilediğini doğru yola eriştirmesi ile ilgili daha önce paylaştığım bir yazımı buraya alıyorum:
Bize çeşitli ortamlarda en çok sorulan
sorulardan birisi şudur:
Allah
Teala, Kur’an-ı Kerimin değişik ayetlerinde, mealen “Allah dilediğini hidayete erdirir, dilediğini saptırır.” buyuruyor(bakınız: İbrahim suresi/4, Müddessir
/31). Bu durumda saptırdığı kişileri sorumlu tutmasını nasıl izah ediyorsunuz.
EL-CEVAP:
K.Kerim’de, bir konuda birden fazla ayet varsa, tek ayete göre karar verip
yorum yapmak bizi yanlışa götürebilir. Çünkü, konuyla ilgili ayetlerin bazıları
diğer ayetleri açıklıyor olabilir. Bundan dolayı konuyla ilgili diğer ayetlere
ve varsa sahih hadislere de bakmak gerekir.
İşte
yukarıdaki soruyla ilgili K.Kerimde değişik ayetler vardır. Mesela İsra suresi
15. Ayette :”Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi
iyiliği için seçmiş olur; kim de hidayetten saparsa kendi zararına sapmış
olur…”
Kehf
suresi 29 da: "De ki hak Rabbinizdendir. Öyle ise
dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin..."
Ra’d
suresi 27.ayette: “ … De ki şüphesiz Allah dilediğini saptırır. Kendisine yönelenleri de hidayete ulaştırır.”
Zümer
suresi/3 de: “Şüphesiz ki Allah yalancı ve inkarcı kişiyi
hidayete ulaştırmaz."
Mü’min/28
de:"…muhakkak ki Allah, haddi aşan yalancı
kimseyi hidayete ulaştırmaz.” buyurulur.
Ayrıca
birçok ayette Allah Teala, zalim ve fasık toplulukları hidayete ulaştırmayacağı
hatırlatılıyor.
Bilmemiz
gereken en önemli şeylerden birisi Allah Teala’nın “ el- Hakim” olmasıdır. Yani
yaptığını bir hikmete binaen yapmasıdır. O’nun hidayet dilemesi de ,saptırmayı
dilemesi de bir sebebe ve hikmete göredir.
Yukarıdaki
Ra’d /27 de (ki aynı mevzu Şura/13 de de vardır) Allah Teala’nın kimlere
hidayet dilediğinin hikmeti açıklanıyor.
Peki,
bize bildirilen hikmet neymiş? “Allah’a yönelmek"
İsra 15. ve Kehf 29. ayetlerde
bildirilen kişinin hidayete ermdirilmesi veya saptırılmasındaki sebeplerden
birisi ve bunun hikmeti neymiş? "Kişinin tercihleri ve bu konudaki
gayretleri."
Yani
kimseye torpil yok. Kişi özgür iradesiyle hidayet yolunu tercih edecek
(İsra/15) ve Allah’a yönelecek. Rabbimiz de hidayeti nasip edecek.
Meryem
suresi 76 da “Allah, doğru yola gidenlerin hidayetini
artırır….” buyurarak hideyette kalmanın kendi
tercihimizle alakasını bildiriyor.
Peki
saptırması nasıl oluyor?
Bu
konuda yukarıda belirttiğimiz İsra 15 ve Kehf 29. ayetler yanında, Bakara
suresi 26. Ayetin son bölümü bize ışık tutar:
“…onunla Allah ancak fasıkları saptırır.” Fasık
ne demek yoldan çıkan demek. (Hem yoldan çıkanlar hem de dinden çıkanlar için
kullanılır.)
Allah Teala’nın bir kimseyi saptırmasının
hikmeti neymiş?
O kişinin, dalalet yolunu tercih etmesi
(İsra/15) ve özgür iradesiyle fasıklığı tercih etmesidir. Yoldan çıkmasıdır.
Ayrıca:
İbrahim
suresi/27 de : “Allah zalimleri (haksızlık yapanları)
saptırır.”
Mü’min
suresi /34 de: “…işte böylece Allah, müsrif (haddini
aşan,sınır tanımayan) şüpheciyi saptırır”
Mü’min
suresi/74 de: “işte Allah kafirleri böylece saptırır.” buyuruyor.
Buradaki
“saptırır” ifadesini sapıklıkları içinde bırakır diye yorumlayan müfessirler de
var.
Ahzap/36
daki : “Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse apaçık
bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.”
Ayetiyle bazı davranışlarımızın bizim sapmamızın nedeni olduğu açıklanır.
Hz. Musa (AS)ın kavminden bahseden Saf
suresi 5. ayette "...Ne zaman ki onlar doğru
yoldan saptılar, Allah da kalplerini saptırdı. Allah fasıklar topluluğunu
doğru yola iletmez." buyurarak niyetlerimizin ve
davranışlarımızın kalplerimizin sapmasında ve hidayetinde ne derece önemli
olduğunu bize bildirmiştir.
"Bize çeşitli ortamlarda en çok sorulan
sorulardan birisi şudur:
Allah Teala, Kur’an-ı Kerimin değişik
ayetlerinde, mealen “Allah dilediğini
hidayete erdirir, dilediğini saptırır.” buyuruyor (bakınız: İbrahim suresi/4, Müddessir
/31). Bu durumda saptırdığı kişileri sorumlu tutmasını nasıl izah ediyorsunuz.
EL-CEVAP: K.Kerim’de, bir konuda
birden fazla ayet varsa, tek ayete göre karar verip yorum yapmak bizi yanlışa
götürebilir. Çünkü, konuyla ilgili ayetlerin bazıları diğer ayetleri açıklıyor
olabilir. Bundan dolayı konuyla ilgili diğer ayetlere ve varsa sahih hadislere
de bakmak gerekir.
İşte yukarıdaki soruyla ilgili K.Kerimde
değişik ayetler vardır. Mesela İsra suresi 15. Ayette :”Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi
iyiliği için seçmiş olur; kim de hidayetten saparsa kendi zararına sapmış
olur…”
Kehf suresi 29 da: "De ki hak Rabbinizdendir. Öyle ise
dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin..."
Ra’d suresi 27.ayette: “ … De ki
şüphesiz Allah dilediğini saptırır. Kendisine yönelenleri de hidayete ulaştırır.”
Zümer suresi/3 de: “Şüphesiz ki Allah yalancı ve inkarcı kişiyi
hidayete ulaştırmaz."
Mü’min/28 de:"…muhakkak ki Allah, haddi aşan yalancı
kimseyi hidayete ulaştırmaz.” buyurulur.
Ayrıca birçok ayette Allah Teala,
zalim ve fasık toplulukları hidayete ulaştırmayacağı hatırlatılıyor.
Bilmemiz gereken en önemli
şeylerden birisi Allah Teala’nın “ el- Hakim” olmasıdır. Yani yaptığını bir
hikmete binaen yapmasıdır. O’nun hidayet dilemesi de, saptırmayı dilemesi de
bir sebebe bir ilme ve bir hikmete göredir.
Yukarıdaki Ra’d /27 de (ki aynı mevzu
Şura/13 de de vardır) Allah Teala’nın kimlere hidayet dilediğinin hikmeti
açıklanıyor.
Peki, bize bildirilen hikmet neymiş? “Allah’a yönelmek”
İsra 15. ve Kehf 29 ayetlerde ayette bildirilen kişinin hidayete erdirilmesi veya saptırılmasındaki sebeplerden birisi ve bunun hikmeti neymiş? "Kişinin tercihleri ve gayreti"
Yani kimseye torpil yok. Kişi
özgür iradesiyle hidayet yolunu tercih edecek ve Allah’a yönelecek.
Rabbimiz de hidayeti nasip edecek.
Meryem suresi 76 da “Allah, doğru yola gidenlerin hidayetini
artırır….” buyurarak
hideyette kalmanın kendi tercihimizle alakasını bildiriyor.
Peki saptırması nasıl oluyor?
Bu konuda yukarıda belirttiğimiz ayetlerin yanında Bakara suresi 26. Ayetin
son bölümü bize ışık tutar:
“…onunla Allah ancak fasıkları saptırır.” Fasık ne demek yoldan çıkan demek. (Hem yoldan
çıkanlar hem de dinden çıkanlar için kullanılır.)
Allah
Teala’nın bir kimseyi saptırmasının hikmeti neymiş?
O kişinin,
dalalet yolunu tercih etmesi (İsra/15) ve özgür iradesiyle fasıklığı tercih
etmesidir. Yoldan çıkmasıdır.
Ayrıca:
İbrahim suresi/27 de : “Allah zalimleri (haksızlık yapanları)
saptırır.”
Mü’min suresi /34 de: “…işte böylece Allah, müsrif (haddini aşan, sınır
tanımayan) şüpheciyi saptırır”
Mü’min suresi/74 de: “işte Allah kafirleri böylece saptırır.” buyuruyor.
Buradaki “saptırır” ifadesini
sapıklıkları içinde bırakır diye yorumlayan müfessirler de var.
Ahzap/36 daki : “Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse apaçık
bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.” Ayetiyle bazı davranışlarımızın bizim sapmamızın
nedeni olduğu açıklanır.
Hz. Musa (AS)ın kavminden bahseden Saf
suresi 5. ayette "...Ne
zaman ki onlar doğru yoldan saptılar, Allah da kalplerini saptırdı.
Allah fasıklar topluluğunu doğru yola iletmez." buyurarak niyetlerimizin ve
davranışlarımızın kalplerimizin sapmasında ve hidayetinde ne derece önemli
olduğunu bize bildirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder