KÜSTÜRÜLEN ÜSTÜN YETENEKLİ BAZI ÖĞRENCİLER...

Öğretmenlik hayatımda beni en çok şaşırtan şeylerden birisi; Vasat sayılan bazı öğrencilerin bir konuda gösterdiği yüksek performansı ve o konudaki üstün yeteneği olmuştur.
Mesela: Bu vasat öğrencilerin içerisinden bazen çok güzel şiir yazan, mükemmel şiir okuyan, çok güzel resimler çizen, güzel kompozisyon yazanlar çıkar. Bazılarında müthiş tiyatro yeteneği vardır. Bazıları çok güzel fıkra anlatırlar. Bazılarının harika el becerileri vardır.
İşte bu beklemediğimiz öğrencilerden bu tür yeteneklilerin çıkması bir çok öğretmen gibi beni de hayrete düşürmüştür.
Fakat bu tür, bir konuda üstün yeteneği olan vasat öğrenciler zaman zaman yol kazalarına uğrarlar. Öğrencilerle değişik zamanlarda yaptığım görüşmelerde/sohbetlerde bazıları şunları anlattılar.
Lise son sınıfa giden bir kız öğrencim şunu anlatmıştı:
Orta okuldayken okullar arası resim yarışması düzenlenmişti. Ben de yarışmaya kendi yaptığım resmimle katıldım. Resimleri teslim ettiğimiz hoca beni çağırdı. Yanında başka hocalar da vardı (muhtemelen yarışmaya katılacak resimleri seçen jüri) Bana bu resmi kime yaptırdığımı sordular. Ben kendimin yaptığımı söyledim. Bana inanmadılar. Ben de o günden sonra resimle ilgilenmedim. (Okulda o dönem resim branşı hocasının olmadığını tahmin ediyorum. Olsaydı derslerde bu öğrencinin yeteneğini keşfederdi)
Bir erkek öğrencim de şöyle anlatmıştı: Türkçe dersine giren hocamız kompozisyon ödevi vermişti. Gayet güzel yazdım. Kompozisyonda bazı eski kelimeler kullanmıştım. (Çok kitap okuduğum için o kelimeleri oralardan öğrenmiştim) Hocamız muhtemelen bu kelimeleri benim kullanamayacağımı düşündüğünden bu kompozisyonu nereden aldın veya kime yazdırdın diye beni suçladı. Bana inanmadı. Benim yazı yazma şevkim kırıldı.
Başka birisi ilkokul öğretmeninin ödev olarak verdiği bir konuda yazdığı şiiri öğretmen tarafında "bu şiiri nereden bakarak yazdın" diye suçlamasını anlattı. Bir daha şiir yazmadığını söyledi.
Bu örnekler belki çok değildir. Öğretmenleri bu suçlamaya iten bazı öğrencilerin ödevlerini başkasına yaptırıp veya başka yerlerden kopyalayıp kendi ürünüymüş gibi öğretmene sunmasının da etkisi vardır. Fakat iyice bilinmeyen bir konuda öğrenciyi suçlamak bazen yetenekli bir öğrencinin küsmesine sebep olabiliyor.
Bu gibi şüpheli durumlarda öğretmen şöyle yapılabilir.
"Aferin evladım. Çok güzel yapmışsın/ yazmışsın." diye önce taltif edip, "bir de şu konuda bir çalışma yapıp getirebilir misin?" diye öğrenci görevlendirilir (Ödev için bir kaç saat verilir, gerekirse diğer öğretmenlerden izin istenir) Neticede bu ikinci ödev birinci ödevin öğrenci tarafından yapılıp yapılmadığını az çok belirler.
Böylece belki geleceğin iyi bir edebiyatçısı, belki iyi bir ressamı zayi olmamış hatta keşfedilmiş olur.
19/09/2023 - Ali USLU - TAVŞANLI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MANŞET!

RÖPORTAJ

 https://youtu.be/Wo_cX-JKGWU?si=O2IpQY7RbOpsRdhV