.Gördüğünüzde
albenisi olan, özendiğiniz, dışı çok güzel olmakla beraber içi olmamış (ya
şerbet tam ulaşmamış olduğundan kuru kalmış, ya da tam pişmemiş biraz hamurumsu
kalmış)) baklava yediğiniz oldu mu.
Benim oldu.
Görüntüsüyle iştahınızı kabartıyor. Görüntüye uygun bir lezzet hayal
ediyorsunuz. Ta ki, ağzınıza alıp
ısırıncaya kadar.
Isırdığınızda
ise dişleriniz farklı bir katmana değiyor. O an düşündüğünüz şeyin tam tersi
bir durum yaşıyorsunuz. Adeta hayal kırıklığı yaşıyorsunuz.
Özellikle yeni tanıdığımız veya tanıdığımızı
zannettiğimiz bazı kimselerde de buna benzer durumlarla karşılaşabiliyoruz.
Dış
görünüşü, konuşması, dışa dönük
davranışları mükemmel. Sonra teşrik-i mesainiz artıyor ve bazı olaylara karşı
tepkilerini gördüğünüzde ise hayal kırıklığına uğruyorsunuz.
İşte o zaman
bu kimsenin bahsedilen baklava gibi olduğunu anlıyorsunuz. Dışını
güzelleştirmiş fakat içini dolduramamış.
Bahsettiğimiz bu kimseler tabiiki iyi niyetli
olan kimseler. İnsanları aldatmak maksadıyla dışını güzelleştiren kimseler (güzelmiş gibi yapan kimseler)ise konumuzun dışında.
Bizler de kendimizi zaman zaman kontrol
etmeliyiz. Tavırlarımız, tepkilerimiz; inançlarımıza, ahlakımıza, ilkelerimize,
değerlerimize ne kadar uyuyor.?
Bunları kontrol etmezsek hafazanallah yanlışlarımızı
erdem olarak görmeye bile başlayabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder