Bir ilköğretim okulunda görev yaparken 8.sınıflardan sınıf rehber öğretmenliğini de yaptığım sınıftan iki kız öğrencim, iki erkek öğrencimizden (kendilerine çıkma teklifinde bulunduklarını, böyle bir durumu istemedikleri halde ısrar edildiğini) söyleyerek şikayette bulundular.
Erkek öğrencileri çağırıp özel görüşme
yapayım dedim. Görüşme için uygun boş bir salon aradım bulamadım. Baktım müdür
yardımcısı odasının birisi boş, oraya aldım öğrencileri ve nasihat etmeye
başladım.
Ben öğrencilerime konuşurken deli dolu tabir
edilebilecek (kötü niyetli veya kötü birisi değil aslında) bir öğretmen arkadaş
odaya girdi. Konuşmalarımıza biraz kulak misafiri oldu. (Muhtemelen kız
meselesi yüzünden erkek öğrencilerin üzgün olduklarını veya depresyona
girdiklerini düşündü ki) teselli etmek amacıyla olsa gerek:
"Bak oğlum! Ben tam on bir tane kızla
gezdim, on ikincisiyle evlendim." dedi.
İçimden “la havle” çektim... Ben ne
anlatıyorum, arkadaş ne söylüyor... Öğrencilerime baktım. Bu sözlerden sonra ne
diyebilirdim ki? "Tamam evladım çıkabilirsiniz..." diyebildim.
Bu olay aslında eğitim sistemimizdeki bir çok
problemin (veya çocuklardaki kafa karışıklığının) sebebini özetliyor.
Eğitim sistemimizde öğretmenlerin ortak bir
ahlak anlayışı yok maalesef. Birinin yaptığını öbürü bozuyor. Birilerinin doğru
gördüğüne öbürleri yanlış diyor. Tabiri caizse birilerinin diktiği fidanı öbürü
söküyor. Sonra da deniyor ki bu arazide niçin iyi ağaç yetişmiyor.
Tabi bu hengamede olan öğrencilere ve topluma
oluyor.
Bu farklı ahlak anlayışı sadece öğretmenlerde
mi var?
- Hayır...
Çocuklarımızın her zaman girdikleri internet
sitelerinde de farklı farklı ahlak anlayışları var, izledikleri dizilerde de.
Bunları takip eden gençlerimizin kafası karışık olmaz mı sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder