HAYAT DERSLERİ

-Hocam okuldan yeni mezun oldum. Hayatı ve insanları yeterince tanımıyorum. Bana hayata dair tecrübelerinizden aktarır mısınız?

 Sevgili öğrencim Abdullah!

İnsanları ve hayatı daha iyi tanımakla ilgili bilgiler vermemi talep etmişsin. Özel cevap vermek yerine "HAYAT DERSLERİ "başlığıyla bu konuda paylaşımlar yapayım diye düşündüm. Böylece belki diğer arkadaşların da yararlanabilirler.

HAYAT DERSLERİ-1

  Kardeşim hayatı ve insanları zamanla daha iyi tanıyabilirsiniz. Fakat sana önemli bir gözlemimi aktarayım:

Bazı kişilerin şartları değişince düşünceleri de değişir. Düşünceleri değişince de davranışları değişir. Mesela okul dönemlerinde çok samimi olduğun bir arkadaşın imkanları çok iyi bir yerlere geldiğinde seninle samimiyetini azaltabilir hatta telefonlarına cevap vermeyebilir.

Sen sebep ararsın… Sebep basittir; "Seninle samimi iken şartlarınız birbirine benziyordu. Şimdi onun şartları değişti."

Bu tür kişileri iyi tanımak gerekir ki hayal kırıklığı yaşanmasın.

Fakat bütün insanlar böyle değildir. Şartlar ne kadar değişse de kendisi değişmeyen kişiler de vardır. Dostlarımızın böyle kişilerden olması dünyadaki en büyük nimetlerdendir.

HAYAT DERSLERİ - 2

Değerli öğrencim Abdullah!

Bir kişi uzun sürede kazandığı itibarını çok kısa zamanda kaybedebilir.

İnsana itibar kaybettiren şeylerin en önemlisi verdiği sözleri yerine getirmemesi veya getirememesidir. Bu sebeple söz verirken dikkat etmek gerekir.

Bir de borçlanmalara dikkat etmek gerekir. Hesabını doğru yapamayan kişiler ne kadar dürüst olmaya çalışsalar da borç konusunda sözlerini yerine getiremezler. Birçokları yalan söylemek zorunda kalırlar.

Borçlanma yapacaksan zaruri ihtiyaçların için olsun. Zararı yok eşyaların için, araban için “eski” desinler lakin senin için “batakçı” demesinler.

Eskiler “ayağını yorganına göre uzat” demişler. Fakat, bence yorgandan en az 25-30 cm daha az uzatmalı ki ekstra bir durumda ayaklar açıkta kalmasın.

Lüks harcamalardan uzak durasın. İmkanların iyi olsa bile yine de uzak durasın. Fazlasını infak edebilirsin. İnfakın verdiği mutluluk harcamanın mutluluğundan daha fazladır. Ayrıca infakın dünyada ve Ahirette getirisi fazladır.

Lüks harcamalar/savurganlık bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalananlar perişan olurlar. Savurganlık hem dünyada hem ahirette kaybettirir.

Ayrıca imkanları iyi iken lüks yaşantısı olanların durumları kötüleşince çevresindeki kimseler onlara acımaz ve yardım etmek istemezler.

Selam ve dualarımla...

 HAYAT DERSLERİ-3

Sevgili öğrencim Abdullah!

İki tip insan vardır.

1-İlkelerine göre davrananlar.

2-Çıkarlarına göre davrananlar.

1. gruptan arkadaşların varsa onlara güvenebilirsin.

Arkadaşın değilse, seninle aynı düşüncede olmasalar bile onlardan korkma. Onların düşmanlıkları bile mertcedir. Onlara karşı tedbirini alman yeterlidir.

2. gruptakiler seninle aynı düşüncede! olsa bile, onlara karşı mesafeli ol. Onlara dikkat et. Sakın sırtını onlara dayama. Çünkü onlar mercimek tanesine benzerler. Hangi tarafının ön, hangi tarafının arka olduğunu bilemezsin. Ne zaman sana karşı tavır alacağını da bilemezsin.

Selam ve dualarımla...

HAYAT DERSLERİ- 4

Değerli öğrencim Abdullah!

Şu tip insanları da tanımalısın.

Senin yanında başkaları aleyhinde konuşan kişiler senin olmadığın yerlerde rahatlıkla senin aleyhinde konuşabilirler. Sana başkalarının sırlarını söyleyenler, senin sırlarını da başkalarına söyleyebilirler. Bu kişilerle aradaki mesafeni iyi ayarlamalısın.

Senin yanında başkalarının namusuyla alakalı konuşanlara da sakın müsamaha etme. Onu uyar, aldırmıyorsa oradan ayrılmanı tavsiye ederim.

Bir de bazı kişilerin konuşmalarından, bakışlarından, hatta esprilerinden ahlaki yönden zaaflarını anlayabilirsin. Ahlaki yönden zaafları olan kişilerin, akraban dahi olsa evlerine gitme ve evine çağırma. Çünkü bu tür namussuz kişilerin nerede ne yapacağı belli olmaz.

HAYAT DERSLERİ-5

Değerli öğrencim, talep ettiğin “hayat derslerine” bu gün bir tane daha ilave etmek istedim.

Bazı kişiler “birilerinin adamı” olmakla övünürler.

Sizler “birilerinin adamı” olmak yerine “hakikatin adamı” olmalısınız. Aralarındaki temel fark şudur:

Birilerinin adamı olanlar hakikati o kişiye göre endekslerler. Bu gün doğru dediğine üç sene sonra yanlış diyebilirler.

Hakikatin adamı olanlar ise kişileri hakikate göre değerlendirdiklerinden “onun şu davranışı doğru, şu davranışı hatalı” deme şansına sahiptirler.

Elbette beğendiğimiz, peşinden gittiğimiz desteklediğimiz kişiler, fikirler, gruplar olabilir. Fakat biz hakikatin adamı olduğumuzda onların hatalı söz ve davranışları olduğunda bunları ayırt edebiliriz.

Birilerinin adamı olanlar fanatik olurlar ve birey olamazlar. Onların kendi fikirleri yoktur. Onların yaptıkları peşinden gittiklerinin hoperlörü olmaktan ibarettir.

Bu konuda şu Ayet-i  Kerime her zaman aklımızda olmalıdır:

“İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.”

Yani yanlışı kim yaparsa yapsın destek olmamak gerekir. Bunun için de doğru ile yanlışı ayırt edebilecek hakikat ölçümüz olmalıdır.

Selam ve dualarımla…

*** 

HAYAT DERSLERİ-6

Değerli öğrencim.

Kendisiyle barışık olmayan kişileri de iyi tanımalı ve mümkün olduğunca onlarla arandaki mesafeyi iyi ayarlamalısın. Çünkü bu kişiler hem kendileri huzursuzdur hem de çevresini huzursuz ederler.

Bu kişileri şu davranışlarından tanıyabilirsin, ki bunlar bulundukları konumdan rahatsızdırlar belki de utanıyorlardır. Bu sebeple kendilerini olduğundan farklı gösterme çabası içerisindedirler. (Daha zengin, daha bilgili, daha kültürlü, daha yakışıklı/güzel, statüsü daha yüksek bir aile gibi.  Yani hep daha..., daha …, devam eder. 

Bu kişileri tanıyıp aradaki mesafeyi iyi ayarladığında onlardan gelecek huzursuzluğu önlemiş olursun.

Selam ve dualarımla... 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MANŞET!

RÖPORTAJ

 https://youtu.be/Wo_cX-JKGWU?si=O2IpQY7RbOpsRdhV