ANLAMADAN “HE” DEMEK.
Doksanlı
yılların başları.
Milli
Gençlik Vakfında arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Konu sabah namazının önemi.
Rahmetli olan abilerimizden camcı Ali İhsan Gürsoy abi, bazen namaza
kalkamadığını söyledi. Ona “isterse sabah namazı için telefon edebileceğimi”
söyledim. Kabul etti.
"Telefon
numaranız şu muydu? dedim, evet anlamında “hee” dedi.
Ertesi
sabahtan itibaren her gün sabah namazı vaktinde, Ali İhsan abinin ev telefonunu üç kez çaldırıp
kapatıyorum. (O zamanlar buralarda cep telefonu yok-veya yaygın değildi) Ev
telefonlarında da arayan numara
telefonlarda gözükmüyordu.
Allah’tan
bir hafta sonra, beraber şehir dışına gidecektik. Sabah namazından sonra çıkmak
için kararlaştırdık.
Sabahleyin
aynı saatte ben yine telefonunu aradım. Bu kez bir şey sormak için telefonu
açmasını bekledim. Telefon açıldı. Ben “Ali ihsan abi” diye söze başlayınca
karşıdaki ses kızgın bir şekilde:
“Ne Ali
ihsan abisi yaa” diye öyle bir çıkıştı ki, o anda hatayı anladım. Fakat özür
dileyecek durum bile yoktu. Telefonu kapattım.
Hemen telefonları kaydettiğim telefon rehberi
defterime baktım. Meğer bir numara farklı imiş.
Ben Ali
ihsan abiye söylerken işte o farklı numarayı söylemiştim. O da tam dinlemeden
“hee” demiş.
O gün
beraber şehir dışına gitmeseydik,sabah sabah o numaranın sahiplerini daha ne
kadar rahatsız edecektik…
Adam, belki
savcılığa müracaat edip kendisini rahatsız edenin bulunmasını isteyecekti ki,
hakikat anlaşılıncaya kadar neler olurdu? Ne tür dedikodular yayılırdı ilçede.
Neyse
Rabbimiz korudu da olumsuzluklarla karşılaşmadık.
Buradan
kendime şu dersleri çıkardım.
1-İyice
anlamadan “hee” demenin yanlışlığını.
2-Bu tür
mevzularda kişi “tamam” dese bile doğruluğunun teyit edilmesinin önemi.
Bu vesile
ile yardımsever, gani gönüllü insan Ali İhsan GÜRSOY abimize de Allah Teala’dan rahmetler
diliyorum. Mekanı Cennet olsun.
20/08/2020 -
Ali USLU - TAVŞANLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder