Doğum tarihini 1930 lu yıllar
olarak tahmin ettiğim, Sadettin isimli tanıdığım bir hemşehrimiz vardı. Epey
önce vefat etti. Allah Teala rahmet eylesin.
Sadettin abi bir yakınıma, başından geçen ilginç bir olayı anlatmış, o da bana anlattı. Olay şu:
Sadettin abimiz 17-18
yaşlarında iken birisiyle bir problem yaşamış. Sadettin abiyi (o zamanki)
karakola çağırmışlar. Anlaşılan öbür taraf biraz hatırlı kimse olacak ki,
komutan, meseleyi anlayıp dinlemeden bunu çok kötü bir biçimde dövmüş. O
devirlerde bu tür olaylar vakay-ı adiyeden sayılırmış. Haksız yere sopa yemesi
gencin çok ağırına gitmiş ama yapılacak hiç bir şey yok. Çaresiz sineye çekmiş.
Aradan yaklaşık kırk yıl sonra,
trenle Balıkesir'e gidiyormuş. Tren tenha olduğu için boş bir kompartmana
girmiş. Uzanarak giderken, Balıkesir’e yakın bir yerde yaşlı bir kişi daha
gelmiş ve karşısına oturmuş.
Selam kelam dan sonra binen şahıs Sadettin
abiye nereli olduğunu sorarak tanışmak istemiş. Bizimki Kütahya/Tavşanlı deyince
o şahıs ben de orada "karakol komutanlığı yaptım" demiş. Bizimki
komutanın ismini sormuş. Yaşlı şahıs ismini söyleyince Sadettin abi birden
duraklamış. Çünkü kendisine dayak atan isimle aynı isim imiş. Tavşanlı'da görev
yaptığı tarihleri sormuş, gelen cevaba bakmış; tam dayak yediği zamana denk
geliyor. Gözlerine dikkatlice bakmış, “evet o” diye kararını vermiş. Birden çok
eskilere, haksız yere dayak yediği günlere gitmiş. İntikam duyguları coşmuş.
Kendisiyle ilgili bilgi vermemiş veya yanlış bilgi vermiş ve plan yapmış.
Tren Balıkesir’e yaklaşınca,
kapıyı arkadan zincirleyip perdeleri örtmüş ve olanca hıncıyla karşısındaki
adama girişmiş. O öcünü alıncaya kadar sonra tren durmuş. Adam ne olduğunu
anlayamadan Sadettin abi inip kalabalığa karışmış.
Demem o ki, yapılan kötülükler
unutulmuyormuş… Unutulmadığı gibi, yer ve zaman müsait olduğunda yıllar sonra
bile intikam duyguları tazelenebiliyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder