1999-2000 öğretim yılında
İ.H.Lisesinde amirlerimiz tarafından verilen başarı değerlendirme puanımız üst
üste altı yıl 90 nın üzerinde olduğu için bir kademe ilerlemesi ile ödüllendirilmiştim.
Aynı yılın şubat ayında başörtülü öğrencileri derse almamız bahanesiyle müfettişlerce ifademiz alınmış ve okula
uyumsuzluk suçlamasıyla bir ilköğretim okulun sürgün edilmiştik. (Tabi asıl
sebep 28 şubatın rüzgarıydı)
Gittiğim okulda, altıncı
sınıflardan bir kız öğrencimin durumu dikkatimi çekmişti. Öğrencimizin bir gözü
devamlı yaşarıyordu. Gözündeki yaş biraz birikince öğrencimiz mendille
siliyor, bazen de dışarı taşıyordu. Bu olay derste bir kaç kez tekrarlıyordu.
Aradan bir kaç hafta geçip,
öğrencilerle samimiyetimiz biraz ilerleyince öğrenciyi çağırıp sordum:
"Evladım, ağlıyorsun desem
bir gözle ağlanmaz. Gözünün birisi yaşarıyor bunun sebebi nedir? Mahsuru yoksa
açıklayabilir misin.”
Öğrencimiz cevap verdi:
“ Hocam, benim göz kanalımın birisi
tıkalıymış. Göz kapakları kapanıp açıldıkça hem gözlerimizin temizlemesi için
hem de kapakların gözlere zarar vermemesi için bir miktar sıvı salgılanırmış. O
sıvı gözlerimizin buruna yakın deliğinden bir kanal vasıtasıyla burnumuza
akarmış. Bu sayede burnumuz da nemli kalırmış. Benim kanalın birisi tıkalı
olunca, bu sıvı kanaldan gidemeyip gözümde birikiyor. Silmekte geç kalırsam
dışarı taşıyor. Bazıları beni ağlıyor sanıyorlar.”
Geçmiş olsun, Allah Teala
şifalar versin vb. sözlerle teselli etmeye çalıştım. Bu konuşmadan sonra
düşünürken anladım ki ağladığımızda burnumuz da akıyor ya. Bunun sebebi
ağladığımızda gözlerimizden kanallar vasıtasıyla burnumuza daha fazla sıvı gitmesiymiş. Kanalın alamadığı sıvı da gözlerimizden taşıyormuş.
Bu durumu tefekkür ettiğimde
şunları düşündüm:
“İnsanı ve organlarını yaratan
Rabbimiz hiç bir şeyi ihmal etmemiş. En ince ayrıntılarına kadar mükemmel bir
sistem yaratmış. Bu sistemdeki en küçük bir arıza hayatı ne kadar da
zorlaştırıyormuş.”
O zamana kadar gözlerin ne kadar önemli
olduğunu biliyordum ama göz kanalının varlığından da işlevlerinden de haberim
yoktu.
“Eğer siz Allah’ın nimetlerini saymaya
kalksanız bunu sayamazsınız” diyor ya Rabbimiz Kur’anında. Birçok nimetin varlığından bile haberimiz yok
aslında.
Ey Rabbimiz bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün nimetlerin için sana hamd ve şükür ediyoruz. Bizleri nimetlerine şükreden bahtiyarlardan eyle; Nankörlerden eyleme.
Yaptığımız hatalar
yüzünden veya başka sebeplerle nimetlerini bizden geri alma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder