PEYGAMBER EFENDİMİZE GÖRE KİMLERE GÜVENİLMEZ?

  Nasıl ki, doktorlar hastalıkların belirtilerini bizlere bidiriyor,ve hastalandığımızda belirtilere göre teşhis koyuyorlarsa;
Manevi hastalıkların doktoru olan Efendimiz de münafıklık hastalığının belirtilerini bizlere bildiriyor.
 Bildiğiniz gibi münafıklar çok tehlikeli, ilkesiz ve güvenilmez kimselerdir.
Buyuruyorlar ki:
“Dört huy vardır ki bunlar kimde bulunursa o kişi tam münâfıktır. Kimde de bu huylardan biri bulunursa, onu terk edinceye kadar o kişide münâfıklıktan bir  özellik bulunmuş olur.
1-Kendisine bir şey emânet edildiği zaman ona ihanet eder.
2-Konuştuğunda yalan söyler.
3-Söz verince sözünden döner.
4-(Birileriyle) hasım olduğunda facirlik yapar.(hak-hukuk, kural, ilke tanımaz)”
( Buhârî,/Îmân 24, Müslim,/Îmân 106, Ebû Dâvûd,/Sünnet 15;  Tirmizî/ Îmân 14; Nesâî/Îmân 20.
Rabbimiz cümlemizi münafıklıktan ve münafıklardan muhafaza eylesin.

ÜÇ AYLARDA ÜÇ ŞEY

 Malum mübarek üç ayların en önemlisi Ramazan ayıdır.
 Ramazan ayı ise önemini Kur'an'dan alır.
"Ramazan ayı, ki Kur’an o ayda indirilmiştir."(Bakara /185) Bildiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim’in inmeye başladığı Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.(Kadir/3)
 O zaman düşünelim:
 Kur'anın indiği gece bin aydan daha değerli ise; Onun indiği ay, diğer aylardan değerli ise Kur'anın kendisi ne kadar değerlidir?
 Buradan yola çıkarak şu çıkarımlarda bulunabiliriz:
 Kur'an-ı Kerim’i okuyarak veya anlama gayretiyle geçirdiğimiz bir saat, diğer binlerce günden daha değerlidir.
Ramazan ayı çok değerli olduğundan her anı bizler için mühimdir. Bundan dolayıdır ki -kanaatime göre- Ramazan'a hazırlık için önceki iki ay dahi önemli kılınmıştır.
 Malum, önemli şeylere önceden hazırlanılır, son güne bırakılmaz. Mesela Dünya Kupası maçlarına katılacak takımlar epey önceden hazırlık maçları yapmaya başlarlar. Yoksa sonuç hüsran olur. Bizler de Ramazan ayına ruh ve beden yönünden hazırlık yapmalıyız. Hiç hazırlanmadan Ramazan’a başlarsak istenilen performansı gösteremeyiz.
 Peki bu iki ayda ne gibi hazırlık yapmalıyız?
 1-YANLIŞLARI/ GÜNAHLARI BIRAKMALIYIZ. Rabbimizin hoşlanmadığı davranışlarımız, sözlerimiz, ahlakımız varsa bunları bu iki ayda bırakmaya çalışmalıyız
 2- GÜZEL ŞEYLERİ ÇOĞALTMALIYIZ. Rabbimizin emrettiği şeylerde noksanlarımız varsa onları tamamlamalıyız. Özellikle beş vakit namaz konusuna özen göstermeliyiz.
Rabbimizin ve Peygamberimizin tavsiye ettiği, bizi Rabbimize yaklaştıracak şeyleri çoğaltmalıyız. Mesela nafile namazlar, oruç, Kur’an okumak, tesbihat, zikir, dua, infak gibi nafile ibadetlerimizi çoğaltmalıyız. İbadetlerimizi ve ahlakımızı Peygamber Efendimizinkine benzetmeye çalışmalıyız.
 3- FAYDASIZ ŞEYLERİ TERK ETMELİ HİÇ OLMAZSA AZALTMALIYIZ. Bu tür söz ve davranışlarımız her ne kadar zararı olmasa da -kardan zarar- sayılır. Çok önemli zaman dilimlerini boşa geçirmemize sebep olurlar.
İlk iki ayda yukarıdaki tavsiyeleri yaparsak, inşallah Ramazanı daha dolu bir biçimde geçirebilir ve O ayın bereketinden daha çok istifade edebiliriz.
 NOT: Bir davranışın bırakılması ve kazanılması yaklaşık kırk gündür. 
Sözlerimizi Peygamber Efendimizden nakledilen bir dua ile bitirelim: "Allahım Recep ve Şa'ban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazana ulaştır."
 

MANŞET!

BIÇAĞI KARNINA Bİ SAPLARSAM...

Karşılaştığım ibretlik olayları pek unutmam. Kendimce ders çıkarmaya çalışırım. Bu gün, yaşadığım ibretlik (veya öyle algıladığım) bir olayı...