TAKVA SAHİPLERİNE MÜJDELER

 TALAK SURESİ 3-5 AYETLERİNDE TAKVÂ SAHİBİ (Allah'tan korkan, Allah'a karşı gelmekten sakınan) MÜMİNLERE VERİLEN MÜJDELER

 "...Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar, ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O kendisine yeter..."

"...Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir."

"... Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını büyütür."

NEREDE DURACAĞINI BİLMEK ÖNEMLİDİR

Değerli kardeşim,

Başlamak/ harekete geçmek önemlidir. Daha önemlisi ne zaman ve nerede hareket edeceğini / harekete geçeceğini bilmektir. Daha da önemlisi ise nerede duracağını/bırakacağını bilmektir.  

Problemlerin çoğu nerede duracağını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bu sebeple bazıları itibarını kaybetmektedirler. Bazıları da değişik konularda zor durumda kalıp sıkıntı yaşamaktadırlar.

Selam ve dualarımla...


EĞİTİM FARKINA VARDIRMAKTIR

EĞİTİMDE EN ÖNEMLİ ŞEY FARKETTİRMEKTİR Önceki ismi terbiye olan eğitim, adı üstünde kişileri eğitmektir. Amacı, kişinin yeteneklerini ortaya cıkarmak, güzel davranışlar kazandırmak ve yanlış davranışlardan uzaklaştırmaktır. Netice olarak üstün ahlaklı, sağlam karakterli, öz güveni yeterli kişiler yetiştirmektir. Küçük yaştan itibaren kendimde olan önemli değişiklikler (olumsuz davranışları bırakma ve olumlu davranışlara başlama) ya birilerinin bir şekilde benim fark etmemi sağlamaları vesilesiyle veya kendi kendime nefis muhasebesi yapıp farkına varmam neticesinde oluşmuştur. Buna bilinç hali de diyebiliriz. Yine öğretmenlik hayatımda yaptığım eğitim faaliyetlerinde öğrencilerimin farkında olmasını sağlayabildiğim davranışlarda öğrenci davranışlarının değiştiğini hem gözlemledim hem de gelen dönütlerden öğrendim. Bazı davranışlarımızın yerleşmesinde aileden ve çevreden gördüklerimizin önemi büyüktür. Bunlar küçük yaşta hiç sorgulanmadan tıpkı konuşma şeklimizde olduğu gibi bizim davranışlarımıza yansımışlardır. Bunların içerisindeki olumsuz olanları bırakmak da ileriki yaşlarda yine farkına varmakla mümkündür. Bunları yazmamın asıl nedeni öğrencilerimize veya çevremize, çoluk çocuğumuza bazı davranışlar kazandırmak veya bazılarını bıraktırmak istiyorsak "şu doğru şu yanlış" diye öğretmenin yanında doğrunun niçin doğru olduğu ve niçin yapılması gerektiği, yanlışın niçin yanlış olduğu ve niçin yapılmaması gerektiği onun kavrayabileceği biçimde anlatılıp farkına varması sağlanmalıdır. Farkına varan birey onu iç aleminde belli bir zaman içerisinde hazmedecek ve bu yönde bir gayreti varsa davranışlarına yansımaya başlanacaktır inşaallah. Ali USLU

OKULLARDAKİ AKRAN ZORBALIĞI

OKULLARDAKİ AKRAN ZORBALIĞI

Bazen haberlerde bazen de internette okul çocukları arasında "akran zorbalığı" adı verilen bazı çocukların bir kısım arkadaşlarına yaptıkları eziyeti onları dövmesini üzülerek izliyoruz. Tabi bu izlediklerimiz görüntüsü kaydedilip aşikare olanlar. Elbette durum o görünenlerden çok fazladır. 

Bunun sebebi ne olabilir?
- Elbette değişik sebepleri olabilir. Fakat benim tesbit ettiğim en önemli sebep derslerdeki başarısıyla veya değişik okul faaliyetlerinde kendini ispatlayamamış bazı öğrencilerin kendisinden bahsettirmek, öğrenciler arasında karizma yapmak için uyguladıkları bir usul.
Bu durum eskiden de vardı, fakat oldukça az idi. Son yıllarda oldukça çoğaldı. Kanaatime göre son yıllarda çoğalmasının sebebi; bazı sebeplerle öğretmenlerin geri çekilmesi ve çocukların öğretmenden korkmaması...  
Öğretmenler tarafından öğrencilere karşı yapılan şiddeti önleme konusu önemli bir konu, fakat bu konu biraz fazla abartıldı. 

Öğretmenin öğrenciyi dövmesi tasvip edilemez fakat,
 Öğrenciye sert baktın öğrencimin psikolojisi bozuldu...
Yaramazlık yapan öğrenciye kızdın, öğrencimin psikolojisi bozuldu... 
Arkadaşına zarar veren öğrencinin kulağını hafifçe çektin, öğrencinin psikolojisi bozuldu... 
Laftan, güzel sözden anlamayan öğrenciyi tehdit ettin, öğrencinin psikolojisi bozuldu...
Gibi bahanelerle öğretmenin terbiye amaçlı yaptığı küçük şeyleri büyütüp onları CİMER e, idareye veya M.E. Müdürlüğüne şikayet ederseniz, veya öğretmenle kavga ederseniz öğretmen kendini biraz geriye çeker ve resmi görevi dışındaki işlere (öğrencilerin teneffüste birbirlerine sövmesine, tehdit etmelerine, okul çıkışında kavga etmelerine) karışmak istemez.

1986 yılında göreve başlayıp 35 yıl öğretmenlik yapan bir eğitimci olarak önceleri şöyle yapardık.
Özellikle ergenlik döneminde kendini göstermek isteyen öğrenciler için okul çıkışı tam bir fırsattır. Çünkü o sırada tüm öğrenciler olaya şahit olmaktadır ve psikopat eğilimli ergenler bir şeyleri bahane ederek birilerini dövecek okulda kendinden bahsettirecektir.

Öğretmenlerin bir kısmı da o sırada okuldan çıkmaktadır. Böyle bir durumla karşılaştığımızda olaya müdahale ettiğimizde öğrenciler bizden korkar ve dağılırdı. Biraz ukalalık yapan olduğunda terbiye amaçlı bir iki tokat meseleyi çözerdi. Bu durum diğer öğrencilere de örnek olurdu. Ertesi gün kavga eden öğrencileri idareciler çağırıp gözünü korkuttuğunda  öğrenciler için caydırıcı olurdu.

Öğretmenliğimin son yıllarında ilköğretim okullarında çalışırken arkadaşlarını tehdit ederek öğrencilerin çalıştırdığı kantinden yiyecek gasbeden 7. sınıf öğrencisine, başka bir okulda da arkadaşlarına iğrenç küfürler yazıp atan bir çocuğa sert davrandığım için anneleri gelip benimle tartıştılar ve Milli Eğitime şikayetle tehdit ettiler.. (O zamanlar BİMER/CİMER yoktu veya onlar bilmiyorladı.)

Bu iki olay beni öğrencilere karşı yaptıklarımı sorgulamama sebep oldu. Müdahale ettiğim her iki olay da  benim resmi görevlerim arasında değildi. Biz görevimiz olmamasına rağmen çocuklar yanlışı bıraksınlar ailelerine ve topluma faydası olsunlar diye müdahale ettik fakat farklı tepkiyle karşılaşmıştık. Bundan sonra okul çıkışında bir öbeklenme veya hareketlilik gördüğümde  olaya müdahale etmek yerine olayı görmezlikten gelmeyi tercih ettim. Biliyorum ki oraya vardığımda olaya müdahale ederken ne ile karşılaşacağım ve nasıl tepki göstereceğim o anda belli değil... Olabilir ki öğrenci bize karşı ukalaca bir söz söyler veya harekette bulunur, o anda durum biraz sert müdahale gerektirebilir. İşte bunu göze alamıyordum.Zaten okuldan çıktıktan sonra tüm sorumluluk velilerine aittir.
Öğretmenlerin bir çoğu da ya benim gibi birkaç ukala veli ile muhatap oldular. Bazıları basit şeylerden dolayı "CİMER"e, bazıları idareye, bazıları da M.E.Müdürlüğüne  şikayet edildiler. Bazı öğretmenler de bunlardan ders aldılar. Bu sebeple  öğrencinin olumsuz davranışlarına hatta kavgalarına müdahale etmiyorlar... Bu sefer de akran zorbalığı kendini gösteriyor..
Çünkü çocuklar yaptıkları olumsuz şeyler den dolayı kendilerine hiç bir şey yapılmayacağını iyi biliyorlar. Görüldüğü gibi hayat boşluk kabul etmiyor.
Displine vermek mi dediniz?  İlköğretimde disiplin yönetmeliği ha var ha yok...
Ali USLU

ÜÇ AYLARDA NE YAPALIM

 ÜÇ AYLARDA NE YAPALIM

Mübarek üç ayları vesile bilerek kendimize/ manevi hayatımıza yeniden bir çeki düzen verebiliriz. Bunun için aşağıdaki üç  tavsiye bizlere yardımcı olabilir:

 1-YANLIŞLARI/ GÜNAHLARI BIRAKMALIYIZ. Rabbimizin hoşlanmadığı davranışlarımız, sözlerimiz, ahlakımız varsa bunları bu iki ayda bırakmaya çalışmalıyız

 2- GÜZEL ŞEYLERİ ÇOĞALTMALIYIZ. Rabbimizin emrettiği şeylerde noksanlarımız varsa onları tamamlamalıyız. Özellikle beş vakit namaz konusuna özen göstermeliyiz.

Rabbimizin ve Peygamberimizin tavsiye ettiği, bizi Rabbimize yaklaştıracak şeyleri çoğaltmalıyız. Mesela nafile namazlar, oruç, Kur’an okumak, tesbihat, zikir, dua, infak gibi nafile ibadetlerimizi çoğaltmalıyız. İbadetlerimizi ve ahlakımızı Peygamber Efendimizinkine benzetmeye çalışmalıyız.

 3- FAYDASIZ ŞEYLERİ TERK ETMELİ HİÇ OLMAZSA AZALTMALIYIZ. Bu tür söz ve davranışlarımız her ne kadar zararı olmasa da -kardan zarar- sayılır. Çok önemli zaman dilimlerini boşa geçirmemize sebep olurlar.

İlk iki ayda yukarıdaki tavsiyeleri yaparsak, inşallah Ramazanı daha dolu bir biçimde geçirebilir ve O ayın bereketinden daha çok istifade edebiliriz.

 NOT: Bir davranışın bırakılması ve kazanılması yaklaşık kırk gündür. 

Sözlerimizi Peygamber Efendimizden nakledilen bir dua ile bitirelim: "Allahım Recep ve Şa'ban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazana ulaştır."

Bu vesile ile Üç aylarımız  mübarek olsun.

Ali USLU

MANŞET!

BIÇAĞI KARNINA Bİ SAPLARSAM...

Karşılaştığım ibretlik olayları pek unutmam. Kendimce ders çıkarmaya çalışırım. Bu gün, yaşadığım ibretlik (veya öyle algıladığım) bir olayı...