AH ŞU TOPTANCILIK...

 Kur'an-ı Kerim, Firavun gibi "rablık iddiasında bulunan bir zalimin yakınlarından mümin olan bir adamdan ve onun yaptıklarından övgüyle bahseder.

Firavunun karısının  imanından bahseder.

Nuh aleyhi's-selamın karısı ve oğullarından birisinin inkarcılığından bahseder.

Lut aleyhi's-selamın karısının inkarcılardan olduğunu bize söyler.

İbrahim a.s gibi ulu'l- azm bir peygamberin babasının inkarcılığından bahseder.

Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin amcalarından ebu lehebe lanet eder.

Kehf suresinde inkarcı bir kavmin içerisinden çıkan iman eden gençlerden (ashab-ı kehf) övgüyle bahseder ki tefsirlerde bunların ileri gelenlerin çocukları olduğundan bahsedilir.

Bu örnekler Kur'an'da boş yere verilmemiştir elbette. Bunlara bakarak bakış açılarımızı düzenlememiz gerekir.

HASSAS DENGE

 

  HASSAS DENGE

Evrenin yaratılışında, gelişmesinde ve yaşamın ortaya çıkmasında fizik sabitlerinin hassas bir takım değerlere sahip olması gerekiyor.

Mesela, yerçekimi sabitini, 10 üzeri 40 da bir oranında değiştirin artırın veya azaltın.

(Yani, 1 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 sayısının sadece biri oranında değiştirin)

Ya yıldızlar oluşmadan evrenin kendi içine çökmesine neden oluyor, ki bu durumda yaşam oluşamıyor.

 Ya da yine yıldızlar daha oluşamadan maddenin dağılmasına, ağır elementlerin ve yaşamın oluşmamasına neden oluyor.

Yer çekimi sabiti, kütlelerin çekim kuvvetinin ne kadar kuvvetli olacağını belirleyen sabittir.

Doç Dr. Enis DOKO

İBNİ HALDUN ÜNV. ÖĞRETİM ÜYESİ

(ODTÜ fizik bölümünü ikincilik, felsefe bölümünü birincilikle bitirmiş bir bilim adamı)

NOT: Bu yazıyı hocanın videosundan alıntıladım.

 

YARATILIŞ VİDEOLARI

 Ali Uslu: "doga.mp4" dosyasını görüntüle veya indir

 https://disk.yandex.com.tr/i/5cXAlgw9sTcEiw

"... Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şânı ne yücedir!" (Müminun : 14)



ATEİZMDEN DÖNEN BİR ÖĞRETMEN ARKADAŞIMIN SERÜVENİ.

   Tarsus’a öğretmen olarak bir liseye atandığımda, göreve başlamamdan kısa bir süre sonra Ramazan ayı başlamıştı.

Yeni tanıştığım yirmi yıllık bir öğretmen, ilk kez o yıl oruç tuttuğunu, önceden ateist olduğunu söylemişti. Tabi hem hayret ettim, hem de merak ettim hikayesini.

   Bu öğretmenin hikayesi özet olarak şöyle:

Uzun yıllar ateist olarak yaşıyor ve propagandasını yapıyor. Benim göreve başlamamdan bir yıl kadar önce, ikinci çocukları olan altı yaşlarındaki oğlu, arkadaşlarıyla çomakla oynanan bir oyun oynarken çocuğun gözüne çomak isabet ediyor. Tedavi sürecinin neticesinde çocuğun gözü çevreyi ancak silüet şeklinde görebiliyor.

Üniversite hastanesine gidiyorlar. Çocuğun normal görmesi için göz zarının değişmesi gerektiği söyleniyor. “Tamam değiştirin o halde ne gerekirse yapalım” diyorlar.

Göz profesörü hoca izah ediyor: “Bizim bu göz zarını değiştirebilmemiz için bu yaşlardaki bir çocuğun göz zarı gerekli ayrıca dokularının da uyuşması gerekir. Onu bulduğumuzda nakil yapabiliriz. Bunun için de ölen çocuğun ailesinin çocuğun organlarını bağışlaması gerek.

   Öğretmen arkadaşın kafası allak- bullak oluyor. Birden bir boşlukta hissediyor kendisini. Çünkü dinin yerine bilimi koymuş o zamana kadar.

Şöyle düşünüyor: ”Hayatının büyük bölümünü gözün yapısını öğrenerek ve öğreterek geçirmiş göz profesörleri bile, elinde örnek bir göz ve göz zarı olduğu halde, tıp ilminin ve laboratuvarların çok geliştiği bir çağda, gözün zarını yapamıyorlarsa bu işte bir yanlışlık var.”

Bilime olan inancı azalıyor. Bu profesörlerin yapamadığı göz zarının, anne karnında gözler ve diğer organlarla birlikte annelerin hiç bir müdahalesi olmadan oluşmasını düşünüyor.  Ve daha bir çok şeyler düşünüyor...

   Bir de âciz kaldığı, yardım beklediği bir zamanda her şeye gücü yeten bir varlığa sığınmanın ve dua etmenin Ondan yardım istemenin insan psikolojisi için ne kadar önemli olduğunu fark ediyor.

Neticede Allah Teala'yı buluyor. İslâm'ın hak din olduğunu kavrıyor ve yeni bir hayata başlıyor.

 

MANŞET!

BIÇAĞI KARNINA Bİ SAPLARSAM...

Karşılaştığım ibretlik olayları pek unutmam. Kendimce ders çıkarmaya çalışırım. Bu gün, yaşadığım ibretlik (veya öyle algıladığım) bir olayı...