MÜLK SURESİ

 

DİN ÖĞRETİMİ

29. CÜZ

AYETLER ÜZERİNDE DÜŞÜNELİM…

O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır. Mülk : 2

·         Bu dünya hayatı bir imtihan yeridir. Güzel davrananlar (Allah Teala’nın koyduğu ilkelere göre yaşayanlar) kazanacak ve mükafatını Ahirette alacaklardır.

·         Yaratılanlar için ölüm kaçınılmazdır akıllı insanlar hayatını buna göre dizayn etmelidir.

·         İnsanlar yakınlarının ölümüyle de sınanabilirler. Sabredenler kazanırlar.

·         Rabbimizin her şeye gücü yetmesine rağmen günah işleyenleri hemen cezalandırmak istemez. Onların hatalarından dönmelerini ister ve günahlarından pişman olup tevbe edenleri, durumlarını düzeltenleri affeder, bağışlar.

 

“O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?” Mülk : 3

“Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.” Mülk : 4

·         Allah Teala bizlere akıl vermiş, gözler vermiş bu sayede  bizlere çevremiz konusunda tefekkür etmemizi (derin düşünmemizi) tavsiye etmektedir.

·         İnsan nerede yaşarsa yaşasın, başını yukarı kaldırdığında göğü görecektir. Çıplak gözle baktığımızda hiç direksiz olarak inşa edilmiş dünyamızın tavanının kusursuz olduğunu hiçbir çatlağının olmadığını görebiliriz. İnsanların yaptığı yapılar zamanla eskiyip çatıları eskidiği  tamir ve bakım istediği halde binlerce yıldır üstümüzdeki göğün mükemmel bir biçimde durduğunu anlayabiliriz. Netice olarak bu muazzam yapıyı inşa edenin varlığını ve gücünü anlayabiliriz.

“Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.”  Mülk : 5

·         İnsanlar geceleri, göğü seyrettiklerinde ise adeta avizelerle süslenmiş bir tavan gibi bir yapı görürler. Bu hem izleyenlerin içini ferahlatır hem de gece lambası gibi istirahat edilen zamanda dünyanın zifiri karanlıkta kalmamasını sağlar.

·          NOT: Yıldızların dünyamıza uzaklıkları, büyüklükleri vb bilgileri bilimsel yayınlardan incelediğimizde hayretimiz kat be kat artacak  bu evren hakkında daha çok bilgi sahibi olmuş oluruz ve bunları yapanın ilmini ve gücünü daha iyi kavramış oluruz.

 

Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!  Mülk : 6 

Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. Mülk : 7

Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.  Mülk : 8

   İnkarcılar için Cehennem azabı vardır. Ve Cehennem her yönden korkutucu bir yerdir.

Oraya girenlere oranın bekçileri Cehennemin ne olduğunu ve hangi şeyleri yapanların buraya gireceklerini haber veren Peygamberlerin verdiği haberlerden haberleri olup olmadığını sorarlar.

“Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik. “

“Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler.”

Böylece günahlarını itiraf etmiş olurlar. O alevli ateşin mahkûmları artık rahmetten mahrumdurlar. Mülk : 9, 10, 11

Cehenneme girenler peygamberleri dinlemediklerini , onları yalanladıklarını itiraf ederler. Onlara tabi olmadıkları için büyük bir pişmanlık duyarlar.

Ahirette pişman olmamak için Kurandaki öğütleri ve Peygamber efendimizin öğütlerini öğrenmeli ve hayatımızı bu öğütlere göre şekillendirmeliyiz.

“Görmedikleri halde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır. Mülk : 12

 Onun azabından korkan, yasaklarından sakınan ve Onun koyduğu kurallara uygun yaşayan mü’minlere ise onların yaptığı hatalar, kusurlar bağışlanır ve Cennette çok büyük mükafatla karşılaşırlar.

Bizler kişileri cehenneme götüren her türlü söz ve davranışlardan uzak durmaya çalışmalı, hatalarımız olursa pişman olup af dilemeliyiz. Ayrıca bizi Cennete götürecek olan Rabbimizin tavsiyelerine dikkatle uymalıyız.

 “Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Mülk, 13. Ayet”

-Allah Teala bizim sadece yaptıklarımızı değil gönlümüzden geçenleri de bilir.                                           -Hangi davranışı hangi niyetle yaptığımızı bilir ve buna göre karşılığını verir.                                 -      -Mü’minlerin yaptıklarına dikkat ettikleri gibi düşüncelerine de dikkat etmeleri önemlidir.

“Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.” Mülk, 14

Öyle bir Rabbimiz var ki bizim her halimizi en ince ayrıntısına kadar biliyor.

“O, yeryüzünü  sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah'ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O'nadır.” Mülk, 15. Ayet

Allah Teala insanı yarattığı gibi insanın yaşayabileceği bir ortamı da onlar için hazırlamış ve adeta onları insanlığın hizmetine sunmuştur. Orada insanlar için birçok rızık yaratmıştır bu rızıkların bazılarına azıcık gayretle ulaşırken bazılarına biraz gayret sarf ederek ulaşabiliriz.

Mesela az bir gayretle suya ulaşıp ondan yararlanırız. veya doğada yetişen bazı meyvelere az bir emekle ulaşabiliriz. Tarlamızda yetiştireceğimiz ürünlerimiz için biraz daha fazla gayret gösteririz

Bu rızıklara ulaşırken helal ile harama çok dikkat etmek gerekir çünkü dönüş Allah'adır ve bir gün yapılanların hesabı verilecektir

“Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) Rahmân olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.”  Mülk : 19

Bu ayet bizi kuşlar üzerinde düşünmeye ve araştırmaya teşvik ediyor. Bütün kuşlar havada uçabilecek bir tasarımla yaratılmışlardır. Bu tasarım sayesinde çok kolaylıkla havada uçabilmektedirler. Limossa adı verilen bir kuş türü 11 gün boyunca hiç dinlenmeden 12000 km yolu uçabildiğini bilim insanlarından öğreniyoruz

 Kuşların göç yollarını araştıran bilim insanlarından oluşan Global Flyway Network'ten araştırmacıların yaptığı çalışma kapsamında, çubuk kuyruklu limosa, 16 Eylül'de Alaska'nın güneybatısından yola çıktı ve saatte 90 kilometreye kadar hıza çıkarak, 11 günün ardından Yeni Zelanda’nın Auckland kenti yakınlarındaki bir koya ulaştı. (https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/limosa-kusu11-gun-boyunca-araliksiz-olarak-12-bin-kilometre-ucarak-dunya-rekoru-kirdi,5dTl5uJF0kGU6rlJ1D9CVg)

Dünyada 10 000 den fazla kuş türü olduğunu yine bilim insanları haber veriyor. Kuş türlerini,yuva yapmalarını, üremelerini, yavrularını beslemelerini, tüylerinin yapısını ve renklerini, uçuş tekniklerini ve avlanışlarını incelediğimizde onları  yaratan Rabbimizin bilgisini, gücünü ,kudretini daha iyi anlamış oluruz.

“Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.” Mülk : 21

Dünyadaki tüm bitkiler, hayvanlar ve insanların besine, suya ve havaya ihtiyacı olduğu halde bunlar hiç bitmemektedir. Çünkü Rabbimiz besin zinciri kurmuş bu sayede birinin artığı diğerinin rızkı olabilmektedir. Bu zincirdeki halkalardan birisini uzun süre kaldırılsa her şey çökerdi. Mesela uzun süre yağmur yağmasa bitkiler olmaz, bitkiler olmayınca ot yiyen hayvanlar olmaz , onlar olmayınca da et yiyen hayvanlar olmazdı. Bitkiler ve hayvanlar olmadığında da insanlar yaşayamazdı.

“(Rasûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!” Mülk : 23

Rabbimizin bize verdiği en ön emli nimetlerin ilk sıralarında işitme, görme ve akıl, düşünme gibi nimetler gelmektedir. Bu nimetleri her gün defalarca kullndığımız halde bu nimetleri vereni çoğu kez unuturuz Bu nimetlerin farkına bile varmayız. Ne zaman bunlardan birisi hastalansa o zaman değerini daha iyi kavrarız. Kısa bir süre bu organlarımızın olmadığını düşünelim. Bu nimetlerin ne kadar önemli olduğunu kavrayıp verene şükrederiz. Rabbimiz bu nimetlerin her zaman farkında olmamızı ve şükretmemizi istiyor. Çünkü şükürsüzlük kişiyi nankör yapar.

 “De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?” Mülk : 30

Gerek insanlar gerekse bitki ve hayvanlar için suyun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz.  Yağan yağmur sularının bir kısmı yer altı depolarında toplanır ve yıl boyunca çeşmelerden ve akarsulardan akarlar. Bu sayede bizler günlük su ihtiyaçlarımız daha kolay temin ederiz. Bu suyun çekilmesi , yeryüzüne çıkmaması durumunda insanların karşılaşacağı zorlukları düşünmemiz ve bu sistemi inşa eden Rabbimize şükretmemiz gerekir.

HABİB-İ NECCAR

 Yasin suresini okuduğum zamanların bir keresinde, Habib-i Neccar'ın şehit edilmesi mevzuunu tefekkür ederken şunları hayal etmiştim:

Bu olaya şahit olanları üç grup olarak düşündüm.

1-Azgın güruh: Öfkeli ve içleri kin dolu olduğu halde : "Burada bizim sözümüz geçer. Kim bize karşı çıkarsa sonu ölümdür" diye düşünüyor/ konuşuyorlar.

2-Topluluğun içerisinde olup yapılanları tasvip etmeyen fakat engel olma cesareti gösteremeyen ve sadece seyreden vicdan sahibi kişiler. (Veya iman ettiği halde imanını açıklama cesareti gösterememiş müminler): "Ne yaptın be kardeşim. Ne yaptığını zannediyorsun? Bu azgın güruha karşı tek başına ne yapabilirdin ki. Yazı ettin kendine" diye düşünüyor /kendi kendilerine konuşuyorlar.

3-Olaylara baştan sona şahit olan melekler: Şehide gıpta ile bakıyorlar. Birbirlerine diyorlar ki: " Ne mutlu bu kişiye. Bir tavır ortaya koydu doğru Cennete gönderildi."

DECCAL

   Fakültede okuduğum yıllarda (Kıyamet alametlerinden birisi olarak belirtilen) deccal meselesi çok dikkatimi çekmişti. Sahih bir hadis-i şerifte de Peygamberimiz deccalın fitnesinin şerrinden Allah Teala'ya sığınıyordu. 

Uzun süre, ulaşabildiğim kitaplardan, özellikle hadis kitaplarından deccalin ne veya kim olduğunu anlamaya çalıştım. Fakat bu konuda görüş birliği ve net bilgiler göremedim. Genelde (benim kanaatime göre) mecazi betimlemeler vardı. 

Uzun zamandan beri bu konuyla ilgilenmediğimden, detayları unutmuşum fakat aklımda kalan ortak bilgi şu idi:

"Deccalın çok büyük bir etkileme gücü olacak; doğruyu yanlış, yanlışı doğru olarak gösterecek. Kendisine inananları/ peşinden gidenleri de saptıracak..."

Bu gün bu mevzu aklıma geldi. Dünyaya hadiseleri aktaran fakat istediği bilgileri servis edip istemediklerini vermeyen. Çoğu kez bilgileri ters yüz ederek doğruyu yanlış, yanlışı doğru, haklıyı haksız, haksızı haklı gibi gösteren ve bir çok kişinin beynini yanlışa yönlendiren dünya medyasını (veya bu medyayı yönetenleri) düşündüğümde bunların deccalın yapacağı şeyleri yaptıklarını gördüm. 

Bunlar deccaldir demiyorum fakat onun yapmak istediklerini (en azından bir kısmını) yaptıklarını görüyorum. Özellikle Son Gazze olaylarında bunu daha net müşahede edebiliyoruz.

Rabbim bizleri her türlü saptırıcıların şerrinden muhafaza eylesin.

Ali USLU- TAVŞANLI.

MİDEMİZE GİRENLER /ZİHNİMİZE GİRENLER (Öğrencime Nasihatler)

Değerli öğrencim,
Felsefe profesörü, merhum Ferit KAM, kişinin okuduklarını/öğrendiklerini midesine giren yiyeceklere benzetir.
Gerçekten de öyledir. Nasıl ki, kişi midesinin hazım durumunu hesap etmeden önüne gelen her şeyi yerse, her türlü abur cuburu midesine doldurursa ne olur? Midesi bozulabilir, sancılar çekebilir hatta midesi hastalanabilir değil mi?
Aynen öyle, özellikle dini konularda önüne gelen her bilgiyi okuyan veya sosyal medyadan dinleyen, bu konuda seçici olmayan kişiler bir de alt yapıları çok sağlam değilse kafaları karışabilir, zihinleri bulanabilir.
Bunun için -en azından sağlam bir altyapı oluşana kadar- dini öğrendiğin kişilere/ yerlere dikkat etmelisin.
Bu kişilerin itikadı, dini yaşantısı düzgün istikamet sahibi kişiler olmasını tavsiye ederim.
Sahih bilgilerin yeterli seviyeye ulaşınca istersen değişik bilgileri okuyabilisin, dinleyebilirsin.
Hani bir söz vardır; eşek küçük bir su birikintisine düşüp ölse içinde bulunduğu suyu bozar. Fakat büyük bir göle veya denize düşüp ölse o suyu bozamaz" diye. Zihne giren olumsuz bilgileri de böyle düşün.
Rabbim hepimizi istikamet üzere sabit kılsın.
Dualarımla...
05.10 2023 - Ali USLU - Tavşanlı

ANA - BABANA İYİ DAVRANMANI TAVSİYE EDERİM. (Öğrencime Nasihatler)

 Değerli Öğrencim,

Anne ve babana iyi davranmayı tavsiye ederim.

Çünkü ana - babaya iyi davranmak dinimizin kesin emirlerindendir. Onlar kendi kendilerine yettikleri, başkalarına muhtaç olmadıkları zamanlarda onlara iyi davranmalısın.Yaşlanıp bakıma muhtaç duruma düştüklerinde ise her konuda onlara yardımcı olup onlara karşı davranışlarında çok hassas olmalı, Onları üzecek her türlü tavır ve davranıştan kaçınmalısın.

Unutma! Anne - babaya iyi davranmak, hele yaşlılıklarında onlara yardımcı olmak Rabbimizin razı olduğu davranışlardandır. Onun rızasını kazanmak ise bir müminin en önemli gayesidir.

Dünyada anne-babalarının hayır dualarını alanlar ne kadar bahtiyardırlar...  Bu tür kişilerin dünyada sırtlarının yere gelmediğini bizzat çevremden müşahede etmişimdir.

Anne- babayla çocuklarının arasının açılması için şeytan pek çok bahaneler üretir. Bu vesveselere kulak verirsen şeytanın oltasına takılırsın ve Allah'ın sana hem dünyada hem ahirette ikram edeceği pek çok hayırdan mahrum kalırsın.

Bu konuda Rabbimden sana kolaylıklar diliyorum.

Dualarımla...

Ali USLU - TAVŞANLI

MANŞET!

BIÇAĞI KARNINA Bİ SAPLARSAM...

Karşılaştığım ibretlik olayları pek unutmam. Kendimce ders çıkarmaya çalışırım. Bu gün, yaşadığım ibretlik (veya öyle algıladığım) bir olayı...